1
Yavuz Sultan
Selim döneminde Suriye ve Mısır’ın fethinden sonra Doğu Akdeniz bir Türk gölü
haline gelmiş ve bu sulardaki Venedik egemenliğinde Kıbrıs Adası, Osmanlı Devleti’nin emniyet ve
bütünlüğü için daha da önem kazanmaya başlamıştı
Kıbrıs coğrafi konumu dolayısıyla, gerek
Anadolu’nun güneyi ve gerekse Suriye sahillerini kontrol edebilecek bir
konumdaydı. Bu coğrafi öneminden dolayı gerek Anadolu’ya, gerekse Suriye’ye
hakim olan devletler Kıbrıs’ı da kendi topraklarına katma gereğini
hissetmişlerdir.
Venedik korsanları, bu sahiller arasında ticarî malları taşıyan gemileri
yağmalıyor, hacca gidenlere saldırıyorlardı. Osmanlı Devleti ile rekabet
halinde olan Venedik’in, Kıbrıs’a sahip olması stratejik yönden çok büyük bir
tehlike arz ediyordu. Ayrıca çıkabilecek bir harpte burası önemli bir üs
özelliği de arz etmekteydi.
Yukarda açıklanan
nedenlerden dolayı kıbrısın fethi bir zorunlulk haline gelmişti. Osmanlı
İmparatoğluğu 1570 yılında Lala Mustafa Paşa komutasında Kıbrıs'a çıkarma
yapmış ve 1573 yılında Kıbrıs Fehedilmiştir.
Burası beylerbeylik haline getirildi Adaya Anadolu'dan getirilen Türk
nüfus yerleştirildi. Daha çok Konya'dan, Karaman'dan getirilen Türkmenlerle Kıbrıs'ın
nüfusu kısa zamanda 120 binden 360 bine çıktı Bugün Kıbrıs'ta bulunan
soydaşlarımızın büyük çoğunluğu bu Türkmenler'in torunlarıdır.
İsmail AKBABA
0 Yorumlar